7 Kasım 2014 Cuma

Yuğgu taşına yeni görev

Bizim oralarda toprak damlar, yörüklerin yerleşik hayata geçişlerindeki ilk yapılardır. Bundandır duvarlarında buralarda önceki yerleşimerden kalma kesme taşlar da kullanılmıştır ve üzeri topraktır. Kille oluşturulan çatı, yuğgu taşı ile düzleştirilir, eğim verilir ve sıkılaştırılır. Hatırlıyorum Babamın Goca Ninemin evinin ve yukarıdaki fotoğrafta arkada görünen damın üzerine "geren" getirip bu taşla sıkılaştırdığını. Ama artık bununla uğraşan yok. Yuğgu taşı da "ıskartaya" çıkmış, çiçeğe altlık olmuş işte böyle. Olsun, bir işe yarıyor ya hala...

27 Mayıs 2014 Salı

Günümüzün Köy Enstitüsü Bodrum'da

Bodrum Yahşi'deki Başk Bir Okul Mümkün Derneğine ait okul, özel okul statüsünde ama özel okul mantığı ile işletilmeyen ve gördüğüm kadarıyla Köy Enstitüsü gibi bir anlayışa sahip olan, asıl olması gereken eğitim sistemine sahip bir okul. Emeği geçen herkesi kutluyorum. İnşallah ömrü uzun olur.

Video ve haber için tıklayınız: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26490184.asp

14 Nisan 2014 Pazartesi

Kurban olurum ben Ege'nin otlarına

Ege'nin otları Alaçatı'da ot festivalinde tanıtılmış. Ege otları -ki bunlardan bazıları ülkemizin farklı yörelerinde de yetişiyor- ve bunlardan yapılan zeytinyağlı yemekleri pek meşhurdur. Bu yemeklerin ortak bir özelliği, genellikle et veya kıyma ile yapılmamasıdır.

Bu konuda çeşitli yazılara internetten ulaşılabilir elbet. Bu blogdan veya Mehmet Vuran abinin Garova bloğundan da bazı yazılara ukaşabilirsiniz.

Haber için tıklayınız: http://video.ntvmsnbc.com/ege-otlari-alacatida-tanitildi.html

5 Şubat 2014 Çarşamba

Baldıran

Tanıştırayım efenim: Baldıran. Doğranır, kaynayan suda haşlanır, biraz soğutulur, üzerine zeytinyağı, limon ve sarmısak terbiyesi dökülür, afiyetle yenilir :)

3 Şubat 2014 Pazartesi

Bodrum Lalesi

Annem lale göndermiş, köküyle. Diktim bende. Ne kadar yaşarlar bilemiyorum. Uyum sağlarlar mı Zonguldak'a? Toprak da soğuk ya, üşür kökleri, tutunabilir mi toprağa bilemiyorum. Diktim ben yine de çocukluğumun yaban lalerinden balkonumuza. Hadi bakalım :)

20 Ocak 2014 Pazartesi

Bodrum Trio

Bodrum, sadece turizmi ile değil narenciyesi ile de ünlü aslında. Rahmetli Hasan Dedem, eskiden kışları az narenciye çekmemiş büyük şehirlere. Turizm, pekçok şeyi baltaladığı gibi bu alanı olumsuz etkilemiş; narenciye bahçeleri olmuş otel.Ancak aklımız başımıza sonradan geldiğinden, yitirmek üzere olduğumuz bu önemli değeri korumaya çalışıyoruz günümüzde. Her ne kadar ekonomik değerini yitirse de özellikle Bodrum pazarlarında yerli narenciye ürünleri görmek mümkün hala.

Annem de geçenlerde bir koli gönderdi Bodrum'dan, portakallı, mandalinalı ve kininli bir koli. Bir de turunç ve domalin (greyfurt) var aslında bu üçüne eklenebilecek. Bodrum'da Washington portakal yetiştirilir Halikarnas Balıkçısı'nın öncülüğünde. Ama biraz internet araştırması ile öğrendim ki yukarıdaki bir Alanya dilimli çeşidi (solda).

Ortadaki ise meşhur Bodrum mandalini. İnce kabuklu, soyulduğunda eti kabuğuna bitişik (yani arada bir boşluk yok), çekirdekli ve kendine has bir kokusu ve tadı olan meşhuuuuuuuuur Bodrum mandalini. Ben pek bir severime gari...

Sağdaki ise kinin. Özellikle Mazı'da çokca yetişirdi ben çocukken. Çekirdeksiz (yada tek çekirdekli) olur, tadı da pek bir güzeldire gari...

Amaaaaan öyle işte. Bodrum Trio. Dadından yenmez :)